28 Kasım 2014 Cuma

Mandal Notluklar

Evde kıyıda köşede kalmış tahta mandallarınız var mı? Varsa iki üç tanesine "notluk" misyonu vermeye ne dersiniz? 

Nasıl mı? Çok basit: Önce bir tanesini ikiye ayırıyoruz; sonra parçalardan birini, isteğimize göre bir tüm ya da iki tane mandalın (kıskaçları aşağıda kalacak şekilde) arkasına, dik olarak, istediğimiz noktadan silikon yapıştırıcı ile sabitliyoruzİyice kurumasnı bekledikten sonra da süslemeye başlıyoruz. 


Ben bir kaç tanesine akrilik boya ile renklendirme yapıp, keçe ve metal malzemeler kullanarak arkadaşlarım için deniz, kar ve doğa temalı notluklar hazırladım; daha da çeşitli temalarda üretmeye istekliyim :) İsteğe bağlı mandalların arkasına mıknatıs yapıştırılıp buzdolabı notluğu bile yapılabilir.




Sevgiler,
Æ

2 Kasım 2014 Pazar

Bir Nebze Düğün Katkısı

Lisedeki yakın kız arkadaşlarımdan sonuncusu bu hafta sonu evleniyor! :) Benden onun için, nikah şekerine uygun nikah sepeti ve düğün hatıra defteri hazırlamamı rica etti. Tabii ki yine çok tecrübeli ve iddialı olduğum bir konu değil. Bir kaç yıl önce, yine bir başka yakın bir arkadaşım benden böyle bir istekte bulunmuştu. Kendisi fazla süslü şeyleri sevmediği için uğur böcekli nikah şekerleri için aşağıdaki doğal sepeti hazırlamıştım:


Şimdi ise biraz daha süslü bir şeyler hazırlamam gerekiyordu. Eminönü'nde istediğime uygun plastik bir sepet aradım aradım lakin bulamadım. Hep hazır süslenmiş sepetler satılıyordu. Fazla da vaktim olmadığı için istediklerime en yakın olan beyaz saten kaplı sepeti alıp, onu değiştirmeye karar verdim.


Saten ile kaplanmış alt kısma dokunmayarak, komple üst süslemesini söktüm ve kurdele ile sarıp; alt kısma pembe çiçekler ilave ettim.


Üst kısmını da yeni çiçek düzenlemesi ve pembe kurdelelerin eklenmesi, üzerine inci taneleri yapıştırılmasıyla, sepeti son haline getirdim.


Sepetin bu hali kanımca daha sevimli ve de şık oldu. Benzer çalışma ile, içi çizgisiz kağıttan oluşan defterin üst kısmını saten ile bir kaç kat kaplayarak üzerine pembe çiçeklerle süsleme yaptım. Gelin-damat baş harflerini kartondan kesip, saten ile kaplayıp, tül ile süsleyip yapıştırdım.


Çıkan sonuçlar gelin adayımızı mutlu ettiği için mesudum. Şİmdi onlar ersin muradına, biz çıkalım kerevetine :)


Sevgiler,

Æ

30 Ekim 2014 Perşembe

Kendin Yap Teyze 2 :)

Atahan yeğenime, keçelerden yaptığım ilk yatak süsü denememden sonra, yakın zamanda aramıza gelmesini 4 gözle beklediğimiz İlker yeğenim için de bir şeyler yapmayı denemek istedim.Annesi'nin tercihi kapı süsü yönünde oldu. Çizdiğim deniz konseptli taslak, annemizden onay aldıktan sonra, kesme ve dikme işlemlerine başladım :)

Taslak
İlk olarak bulutları, tekneyi diğer koymak istediğim figürleri kendim çizip, kestim ve genel şablonu hazırladım.

 

Yelkenler için ince, tekne için kalın keçe kullandım; dolgu malzemesi ile doldurdum ve etrafını diktim; yelkenleri teknenin içine sabitledim. 



Kalın keçeden harflerini kestim ve teknenin üzerine silikon yapıştırıcı ile yapıştırdım. Hayvan figürleri için ince keçe kullanıp içini doldurdum. 


Güneşi kalın keçeden kesip; bulutları ince keçeden kesip içlerini doldurdum.       
    
                                               

Son olarak, bulutların arasına farklı keçeleri kesip hazırladığım gök kuşağını da ekleyip, tüm keçeleri misina ile birbirine tutturup asılabilir hale getirdim.


                                    

Böylece İlker'ciğimizin kapı süsü hazır olmuş oldu. Şimdi sağlıkla aramıza gelmesini bekliyoruz :)

Sevgiler,

Æ



Yeni Ev, Ufak Dokunuşlar

Yeni eve geçmişken, var olan eski eşyalara biraz renk gelmeli dedim; ortaya bu sonuçlar çıktı...

İlk olarak arkadaşımın atmayı düşündüğü ayaklı lambaya el attım. Ana gövdesini bantlarla sabitlemişti. Bu bantları çkarıp, metal tel ile gövdeyi sabitleyip; bant izlerini yok edebilmek adına lambanın ana gövdesini bir kaç kat beyaz boya ile boyadım. Kendiliğinden yapışkanlı kırmızı kaplama kağıtlarını kullanarak, biraz da akrilik boya ile desen çalışması yaparak gövdeye renk verdim. Kanımca sevimli oldu:)

                                      

Buna ek olarak, deseninden hoşnut olmadığım çöp kutusunu, kendliğinden yapışkanlı kırmızı kağıt ile kapladım. Saksıların altına konulan yoğurt kaplarını da, baharlık takımlarına eş kullanılan kavanozların reklamlı kısımlarını da...

                                        

Son olarak, kalemlik olarak kullandığım düz beyaz kupayı, bir arkadaşımın tavsiye ettiği "oje ile boyama" tekniği ile rengarenk hale getirdim. İşlem oldukça basit: Sıcak suyu bir kaba koyup, istediğiniz renk ojeyi bir kaç damla damlatıp, damlanın yüzeyde dağılmasını bekliyorsunuz. Sonra su soğumadan malzemenizi batırıp çıkartıyordunuz. Ben elde ettiğim desenlerin yanına direkt oje fırçası ile yüzeye renkli noktalar da ekledim ve kupayı kurumaya bıraktım. Kuruyan kupamız şuan rengarenk bir diş fırçalığı olarak, daha önceden yapılmış ufak bal kavanozlu vazomuzun yanında :)Ben bu fikri çok sevdim. Bu yöntemle farklı mumluk çalışmaları vs de yapılabilir.
                                   
                                          
 
Ufak dokunuşlar kaldığı yerden devam edecektir...

Sevgiler,

Æ


29 Ağustos 2014 Cuma

Baba-Kız: DIY

Çocukluğumdan beri çırağıyım onun. 

Çivi mi çakılacak, evde tadilat mı yapılacak, kullanılmayan eşyalar mı değerlendirilecek yanı başında biterdim.
O yaratıcı, ben hevesli.
O bilek gücü, ben ince işçisi.

Her eve tatile gidişimde bulur yapılacak bir şeyler. Bu sefer de delme-oyma seti hazır edip,  etraftan su kabaklarını toparlamış. Benim bu yaz Bodrum-Gümüşlük'te bakmaya doyamadığım su kabağı lambalarından habersiz, bizim de benzer bir şeyler üreteceğimize niyetlenmiş. Gönlümüz bir :)

Peki nerden başlıyoruz bu lambalardan yapmaya?


Su kabağını alıp, üstüne istediğimiz motifi çizip, uygun delme aletiyle kesip, sonra hafif gerekli yerleri zımparalıyoruz. Mumluk niyetiyle kullanacaksak -ki biz ilk denemeyi öyle yaptık- arkasından mumun gireceği bir tak-çıkarlı pencere yapıyoruz. Lamba yapacaksak da bir üstten delik açıp, alt kısmını da etrafa daha iyi ışık vermesi açısından tamamen kesiyoruz. Sonra boyayıp, tutkal ya da silikon ile gerekli süslemeleri yapıyoruz. Orası artık bizim zevkimize kalmış.

Babam ben gelene kadar dayanamayıp hepsini parlak sprey boya ile boyamış. Haliyle oyma işlemlerinden sonra boyama işlemlerini yinelemek zorunda kaldık. İlk defa oyma işlemi yaptığımz için de deliklerin uygun ışık verme mesafesinde ve kusursuz delik açma işinde biraz zorlandık ama dert etmeyin. İkincisi büyük ihtimal daha güzel olacaktır. İşte bizim ilk denememiz; su kabaklarını oyması babamdan süslemesi benden :)


     


Æ





Yaz: kes, yapıştır, dinlen!

Bu yaz ikinci tatilime keçelerimle çıktım; neler yapacağımdan habersiz. Ortamın sessizliğinde yayılan rüzgar çanlarının güzel tınısından olsa gerek, kendimi, evimiz için, yazlık komşularımız için, yeni eve taşınan yakın arkadaşım için keçe-ceviz ve deniz kabuklarının karmasından oluşan rüzgar çanları yaparken buldum.

İlk çalışmamda, ince bir atık kartonu katlayıp, bantlayıp bir çember haline getirdim. Üstünü ince halat iple sarıp fotoğraftaki hale getirdim.




İçi boşaltılmış ve tutkal ile yapıştırılmış cevizleri, ahşap boyası ile beyaza boyayıp, ipe geçirip, keçeden hazırladığım figürleri de ekleyip hazırladığım çembere ekledim.


Çıkan ilk rüzgar çanım böyle oldu:


İkincisinde ise babamın mangal için ayırdığı tahta parçalarına, yine aynı şekilde hazırlanılmış cevizleri geçirdim. Keçeden balık figürleri kesip, deniz kabuklarıyla ipleri süsledim.

                                      

Çıkan sonuç kanımca basit ama sevimli oldu:)



Son olarak ise,  keçeden daha büyük bir balık figürü kesip içini dolgu malzemesi ile doldurup, misinaya renkli ahşap boncuklar, keçeden minik balıklar ve deniz kabuklarını dizip küçük bir rüzgar çanı hazırladım.


Balık figürlerini çok sevmişken, bu rüzgar çanına uyumlu bir çift de bardak altlığı hazırladım. İnce keçeden kestiğim ufak balıkları, kalın keçenin üstüne diktim.


Kanımca güzel bir set olmuş oldu:)


Ben bunlarla uğraşırken, erkek kardeşimin de marifetli ellerinden, ceviz süslemeli buz dolabı magnetleri çıktı:



Biz bunlarla uğraşırken hem eğlendik hem zihnimizi dinlendirdik. Yaz bitmeden, belki sizlere de ilham olurlar:)


Sevgiler,

Æ 

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Kendin yap Teyze!

İlerde bana böyle seslenirler mi ki? Umalım böyle olsun :)

Düşler bir yana, yeğenlerimin sayısı artmaya başladıkça onlar için de kendi ellerimle bir şeyler yapmalıydım artık. Ne olabilir diye düşünürken bir İnternet sitesinde gördüğüm ağlayan bulutlardan aldığım ilhamla kafamda böyle bir proje belirdi birden. Taslağını çizip, Eminönü'nün yolunu tuttum ve malzemelerimi aradım...

(a)
İhtiyacım olan renkli keçeler, keçelerime uygun renkte dikiş ipleri, misina/naylon ip, dolgu malzemesi ve bir tel çemberdi. Aradığım her şeyi kolaylıkla buldum. Naylon ip istediğim azlıkta satılmayınca mecburen misina aldım. Bir de tasarımımdaki iskeleti oluşturacak tel çember için, İstanbul'da yollarda bile satılan uygun fiyatlı çiçekli taçlar gözüme çarptı. Üstündeki çiçekleri söktüğüm zaman tam da istediğim işlevi görür hale geldi.

(b)
Gelelim yapılış aşamasına... Önce keçelerimizi istediğimiz modellerde kesiyoruz(a), içini dolgu malzemeleri ile (ilk denememde ben pamuk kullandım ama diğer dolgu malzemeleri ile daha iyi sonuç elde edebilirsiniz) doldurup kenarlarını dikiyoruz(b).

Çemberimizin asma noktalarını belirleyip; dengesini kontrol ederek onu asılabilir hale getiriyoruz. Misinaları diktiğimiz yerlerden geçirip, düğümleyip, çemberimize bağlıyoruz(c).

(d)
(c)
Tüm bağlama işlemlerini bitirdikten sonra, çemberi istediğimiz süs malzemesi ile (kurdele, renkli ip, yapışkanlı kağıt, saman ip vs) dolayıp, silikon ile onu metal halkaya sabitliyoruz (d). 

Ve işte, işlem tamam. İlk bebek keçe süsüm, Atahan'ın odasında kullanılmaya hazır :)


Bir de odasında benzer bir uyum sağlamak adına, ahşap bir çerçeve alıp, onu boyayıp, keçelerle süsledim.


Sevgiler,

Æ

10 Ocak 2014 Cuma

Ne yapsam?

2014 yılbaşı yaklaşırken sevdiklerime ne yapsam diye düşünüyordum. Nereden esti bilmiyorum ama akıma birden keçeden yapılmış bardak altlıkları geldi. Yanına da takı mı yapsam dedim. Lisans yıllarımdan beri o işe girmemiştim. Derken alışveriş listemi belirledim ve bir cumartesi Eminönü'nün yolunu tuttum...


Tabii ki yılbaşına iki hafta kala Eminönü'ne hem de bir cumartesi günü öğle saatlerinde gitmek büyük hataydı. Gitmişken Nimet Abla'dan yılbaşı biletimi de alırım demek ise daha bir büyük hata ;) Malum, Eminönü'nde adım atabilmek; Kahveci Mehmet Efendi'ninkiyle yarışır, Nimet Abla'nın önündeki kuyrukta bekleyebilmek büyük marifet. Hadi ben çevikliğim ve sabrım sayesinde o kalabalıklardan yara almadan hedeflerime ulaştım da çoluk çoğuyla gelenler, yaşlı insanlar nasıl atlattılar o tufanı bilemiyorum.

Yolum düze çıkınca, keçe ve boncuk alışverişlerimi yaptım. Keçeler oldukça uygun fiyata satılıyor lakin boncuklar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim; fiyatları beklediğimden tuzlu çıktı. Düşündüklerimi yapabilmek ise bir sonraki hafta sonuna kaldı ve sonunda 3 film ve 1 belgesel eşliğinde tamamlandılar.

Keçelerin kesilmesi ve dikilip süslemesiyle yapılan kolye, rozet ve bardak altlıkları....


                       



Boncuk, mumsu ip ve renkli ince metallerin kullanımı ile yapılan kolye ve bileklikler...



ve son olarak şemsiye ya da madlen çikolatalarla birlikte sevdiklerim için paketlendiler...


Belki size de bir fikir olurlar diye.

Sevgilerimle,

Æ