Geçtiğimiz ay, biricik yeğenlerimden İlker'imizin ilk yaşını kutladık. Yaklaşık 1-1.5 ay öncesinden, biricik annesi ile beyin fırtınası başlatmıştık; neler yapabiliriz diye. Sade, doğal ama renkli, iç açan, samimi ve de ekonomik bir oganizasyondu hayalimiz. Bu hayal için, önce biraz internet araştırması yaptık ve sonra başladık adım adım yol almaya.
Konuk sayısının netleşmesinden sonra kutlamanın evde olamayacağı belli olmuştu; bu sebeple istenildiği gibi bir mekan aranıldı, bulundu. Yalnız mekanın bolca camları vardı ve kutlamanın da akşam olduğunu düşünecek olursak, fotoğraf çekiminde ışık yansımasını bir nebze engellemek için bir şeyler yapmalıydık. Bunun için ana yemek masasının arkasına, karalamada gördüğünüz balonlu bir fon düşündük.
Bunu yapmak için balonları bulmak kolaydı da camlı alanı kaplayacak nesnenin seçimi önemliydi. Maalesef internet üstünden bu amacımıza uygun istediğimiz gibi rafya çeşitleri bulamadık. Rafya yerine, kurdele kullanabilir ya da kumaş ile camı da kaplayabilirdik aslında; ama rafya da biraz ısrarcı davrandık. Sonra İlker'imizin annesi, toptancılarda istediğimize yakın rafyaları bulabildi ve sonunda hayal ettiğimiz gibi bir fon oluşturabildik :)
Diğer süslemeleri ve tabak, peçete, raflı stant, çubuk süsler, balonlar gibi kullanılacak malzemeleri ise İnternet üstünden sipariş verdik. Bu amaç için bir sürü parti malzemesi satış yapan site varmış meğer. Hatta aklımda herhangi bir konsept düşüncesi yok diye de üzülmeyin; büyük-küçük belirli yaş grupları için bir sürü konsept önerenleri bile var.
Konsept seçimi yaparken, İlker'imiz henüz kendi seçimlerini ve zevklerini belirtemeyecek kadar küçük olduğu için, herhangi bir çizgi film karakterli vs. bir ortamın uygun olmayacağını düşündük. Misafirlere serviste kullanacağımız kağıt tabaklara bakınırken, kaplumbağalı mavi, yeşil ve beyaz renklerinden oluşan bir tabak bizi kalbimizden vurunca, mekanın genel renklerinin de bu renklerde olmasına karar verdik; içine biraz turuncu da kattık. Beyaz masa örtüsü üstü
ne, yeşil bir runner kullandık. Servis tabaklarının içine de koyu mavi peçete serdik; diğer hazır stantları açık mavi kullandık.
Kutlama akşam olacağı için ikram seçimlerinde tuzlu, tatlı pasta ve kurabiyelerin yanında zeytinyağlı seçenekler hazırlandı. Yaş pasta dışında hepsinin el emeği olduğunun ve "ev alma komşu al" sözünün doğruluğunun altını çizmeliyim :)
Gelelim
hatıra hediyelerine... Açıkçası doğum gününde neden bir şeyler dağıtılması gerektiğini pek anlayamıyorum. İnsanın içinden gelir, olayların doğası gereği bir şeyler dağıtılmak istenir eyvallah da, sosyal baskı altında insanların alış-verişe zorlanmış olması bana biraz tuhaf geliyor. Neyse, işin özü biz de bu sosyal baskıdan çıkamadık; en azından ma-ailenin elinden çıkan bir hatıra hediyesi olsun istedik. Boş aldığımız
kolonya şişelerini (tahmin ettiğiniz gibi, adres
Eminönü) İlker'imizin dedesi doldurdu, üzerine bebek figürünü yapıştırdı; babaannesi, babası ve annesi boncukları ipe geçirdi, teyzesi isimlikleri hazırlayıp kurdele ile süsledi. Kanımca ortaya, sade, hoş bir hediye çıktı : )
Son olarak değinmek istediğim adım; karşılama panosu... Bu amaç için, annemiz, teyze benden, kutlama günü, mekan girişine asabileceğimiz bir şeyler hazırlamamı istedi. Ben de düşündüğüm çizimi yapıp, akrilik boya ile tuvale aktardım. Şövalesi ile birlikte mekan girişine koyduk. Ayrıca, kutlama günü, masalara, plastik tabakların içine mavi peçeteler koyup, içini jelibon ve lokum atıştırmalıklarıyla doldurup, kısa çöp süslerle süsleyip hoşgeldin tabakları hazırladık.
Hepsi bu kadar : ) Baştan sona kendi kendimize hazırladığımız ilk organizasyonumuzdu. Koşuşturmacalı ama çok keyifli bir ay geçirdik. Belki bir köşesinden, bir şekilde size de fikir olur.
Sevgiler,
Æ
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
